İş Mahkemeleri Kanunu ve Arabuluculuk

201711.09
1
0

Av. Muhammet GÜNGÖR, Kasım 2017 

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 25.10.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Özellikle zamanaşımı, kanun yollarına başvuru süresi ve zorunlu arabuluculuk konularında yeni düzenlemeler içeren kanun, yayınlandığı tarih itibari ile yürürlüğe girmiştir. Ancak iş davalarında dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 3, 11 ve 12. Maddelerinin yürürlük tarihi ise 01.01.2018 olarak belirlenmiştir. Bu yazıda İş Mahkemeleri’nde yeni dönemi ve yapılan değişiklikleri açıklayacağız.

1- Arabuluculuk nedir? Hangi davalarda arabulucuya gitmek zorunludur?

Zorunlu arabuluculuk olarak adlandırılan “dava şartı olarak arabuluculuk” işçi ve işveren arasında yaşanan sorunları mahkemede dava açmaksızın çözebilecek bir sistemdir. Uyuşmazlık taraflarını bir araya getiren alanında uzman arabulucular, objektif bir şekilde taraflarla görüşme sağlayarak kendi çözüm yöntemlerini geliştirmelerini sağlamakta ve iletişim kurmalarına yardımcı olmaktadır. Gerektiğinde taraflara çözüm önerileri sunarak anlaşmaları yönünde yol gösterici olmaktadırlar. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bazı davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Aksi halde mahkemeye açılacak dava Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115 uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilecektir.

Yasa ile birlikte gemi adamları ve gazeteciler de İş Mahkemeleri Kanunu açısından işçi sayıldığından bu kişiler mahkemeye başvurmadan önce arabulucuya başvurmak zorundadırlar.

Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacağı, tazminatı (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşitliğe aykırılık tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacakları) ile işveren alacağı ve tazminatı  söz konusu olması halinde arabulucuya gidilmesi gerekmektedir. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları zorunlu arabuluculuk kapsamı dışındadır.

Başvuru nereye yapılır? Taraflar arabulucu seçebilirler mi? Başvuru nasıl yapılır?

Başvuru karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevli sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne yapılır.

Arabulucu, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir. Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde bu arabulucu görevlendirilir.

Başvuran taraf, kendisine ve elinde bulunması hâlinde karşı tarafa ait her türlü iletişim bilgisini arabuluculuk bürosuna vermelidir. Büro, tarafların resmi kayıtlarında yer alan iletişim bilgilerini araştırmaya yetkilidir. İlgili kurum ve kuruluşlar, büro tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.

Büronun yetkisine itiraz usulü nasıldır?

Arabulucu, görevlendirmeyi yapan büronun yetkili olup olmadığını kendiliğinden dikkate alamaz. Karşı taraf en geç ilk toplantıya kadar, yerleşim yeri ve işin yapıldığı yere ilişkin belgelerini sunmak suretiyle arabuluculuk bürosunun yetkisine itiraz edebilir. Bu durumda arabulucu, dosyayı derhâl ilgili sulh hukuk mahkemesine gönderilmek üzere büroya teslim eder. Mahkeme, harç alınmaksızın dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda yetkili büroyu kesin olarak karara bağlar ve dosyayı büroya iade eder. Mahkeme kararı büro tarafından taraflara tebliğ edilir. Yetki itirazının reddi durumunda aynı arabulucu yeniden görevlendirilir. Yetki itirazının kabulü durumunda ise kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde yetkili büroya başvurulabilir. Bu takdirde yetkisiz büroya başvurma tarihi yetkili büroya başvurma tarihi olarak kabul edilir.

Başvuru ne kadar sürede sonuçlandırılır?

İş Mahkemeleri Kanununun 3. maddesinin 10. fıkrasına göre arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırmalıdır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.

Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması yahut yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hâllerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir ve son tutanağı düzenleyerek durumu derhâl arabuluculuk bürosuna bildirir.

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması durumunun yaptırımı nedir?

Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.

Arabulucunun kararı kesin midir? Arabulucuya başvurulması mahkemeye gitmenin önünde bir engel midir?

Arabulucuya gitmek zorunlu, ancak arabulucuda uzlaşmak zorunlu değildir. Bu nedenle taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa mahkemeye gidilmesinde herhangi bir engel bulunmamaktadır. Arabuluculuk görüşmeleri sonunda tarafların anlaşmaya varmaları halinde, üzerinde anlaşılmış olan hususların taraflar tarafından tekrar yargı konusu yapılması mümkün değildir. Arabuluculukta çözümlenmiş bir konunun tekrar yargı konusu yapılabilmesi için tehdit, hile, cebir gibi taraf iradelerini sakatlayan bir olgunun varlığı gerekir.

Arabulucu görüşmelerinde tarafların kendi istekleriyle anlaşmaya varmaları, böylece mahkemeye gitmeden uyuşmazlığın kısa sürede çözülmesi beklenir. Arabulucu, tarafların bire bir görüşerek daha kısa sürede anlaşmaya varmalarını sağlar. Hem avukat, bilirkişi, harç gibi yargı masraflarına katlanılmaz ve hem de kısa sürede dostane bir çözüm elde edilir.

Arabulucuya başvurma masrafı ne kadardır?

Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz. İşe iade talebiyle yapılan görüşmelerde tarafların anlaşmaları durumunda, arabulucuya ödenecek ücretin belirlenmesinde işçiye işe başlatılmaması hâlinde ödenecek tazminat miktarı ile çalıştırılmadığı süre için ödenecek ücret ve diğer haklarının toplamı, Tarifenin İkinci Kısmı uyarınca üzerinde anlaşılan miktar olarak kabul edilir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı  ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek üzere  Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. 2017 yılı Arabuluculuk Ücret Tarifesine göre bir saatlik ücret miktarı 120 lira olduğundan, bu rakam 240 liradan az olamayacaktır.

İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.

İşe iade talebiyle arabulucuya başvuru usulü nasıldır? Arabulucuya başvurulmaksızın doğrudan dava açılması halinde arabulucuya başvurulabilir mi? Anlaşma sağlanırsa işe başlatma nasıl olur?

İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir.

Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.

Taraflar arabulucu huzurunda işçinin işe başlaması hususunda anlaşmış ise, işe başlatma tarihi, ücret ve diğer hakların parasal miktarı, işe başlatmamanın sonuçları taraflarca belirlenmelidir. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve arabulucu tarafından son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması hâlinde fesih geçerli hâle gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

İşe iade talebi dışındaki diğer taleplerle arabulucuya başvuru sonucu anlaşmaya varılamazsa dava açma süresi ne kadardır?

Uyuşmazlığın arabulucuda çözümlenememesi halinde, işe iade dışında diğer alacak ve tazminatlar için zamanaşımı süresi dolmadan dava açabilecektir.

Alt işveren işçisi işe iade talebiyle arabulucuya giderse usul nasıldır?

Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı hâlinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması aranır.

 Başvuru ile zamanaşımı süresi durur mu?

Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

Arabuluculuk görüşmeleri sonunda anlaşmaya varılamazsa ne yapmak gerekir?

Davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyerek dava açması gerekir. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. Anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak bir hafta içinde mahkemeye sunulmaz ise mahkemece dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.

01.01.2018 öncesinde açılan davaların durumu ne olacak?

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, 01.01.2018 tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmayacaktır.

Arabuluculuk görüşmelerine taraf avukatları katılabilir mi?

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat veya avukatları aracılığıyla katılabilirler. Bununla birlikte Kanun’un 22. Maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilecektir. Bu uzman kişiler, taraflardan birisinin davet ettiği hesap bilirkişisi veya teknik bilirkişi olabilir.

Tazminatlarda zamanaşımı süresi 5 yıla indirilmiştir

İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla, hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti, kıdem tazminatı, iş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat (ihbar tazminatı), kötü niyet tazminatı ve iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat için zamanaşımı süresi 25.10.2017 tarihinden itibaren on yıldan beş yıla indirilmiştir.

Yıllık izin ücreti ve tazminatlar için bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlayan zaman aşımı süreleri, değişiklikten önceki hükümlere tabi olmaya devam edecek, ancak zamanaşımı süresinin henüz dolmamış kısmının ek 3. maddede öngörülen süreden uzun olması durumunda, bu maddede öngörülen sürenin geçmesiyle zaman aşımı süresi dolmuş sayılacak.

Arabuluculukta Adli Yardım Uygulaması

HMK 334 – 340 maddeleri arasında adli yardım kurumu düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre, ekonomik durumu dava masraflarını karşılamaya elverişsiz olan taraf, yargılama giderlerinin, dava sonunda haksız çıkan tarafta yüklenmek üzere hazine tarafından karşılanmasını isteyebilir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında arabuluculuk Kanununun 13. maddesinde benzer bir düzenleme bulunmaktadır. “Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin kararıyla adli yardımdan yararlanabilir.”